gazzetta9.com-ANALİZ
Celal Eren ÇELİK
Herkesin gözü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD'ye gerçekleştireceği 13 Kasım'daki ziyaretteyken, bugün ABD'nin "Suriye Özel Temsilcisi" James Jeffry'nin Cuma günü Türkiye'ye geleceği haberi medyaya yansıdı.
Peki tam da bu kritik zamanda Jeffry'nin bu ziyareti ne anlam taşıyor? Bu sorunun yanıtını bulmak için aslında Jeffry'i iyi tanımak gerekiyor...
ABD'nin başkenti Washington'da kurulmuş olan bir "think-thank" var... Lakin bu "Think-thank" adı "think-thank" olsa da RAND CORPORATION ile birlikte ABD'de CIA ve PENTAGON ile en girift ilişkilere sahip olan yapılanması ve ABD'nin Ortadoğu politikalarının şekillenmesinde çok etkin rol oynamakta...
Bu "Think-thankin" adı Washington Institutute...
Efendim bu güzide düşünce kuruluşunu n özellikle "Danışma Kurulunda" kimler yok ki, adeta bir yıldızlar geçidi...
ISAF Eski Komutanı John R. Allen,Kongre Eski Üyesi Howard Berman,Johns Hopkins Üniversitesi Paul H. Nitze Uluslararası İleri Araştırmalar Okulu üyesi Eliopt Cohen,Eski Amerika Birleşik Devletleri Senatörü Joseph Liberman,Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi Uzmanı,stratejişst ve "Darbe Uzmanı" Edward Luttwak,Eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert McFarlane,Eski Hava Kuvvetleri SekreteriJames G. Roche,Eski Avrupa Müttefik Komutanı James G. Stavridis...
Daha Condelleza Rice,Ricard Perle,Kissinger,Eski CIA Başkanı James Woolsey gibi isimleri saymıyoruz bile...
Şimdi efendim bu isimlerin hepsinin ortak özelliği ise Rockefeller Ailesi'nin kurduğu ve Dünya'yı yöneten gizli yapılanmalar içerisindeki en önemli kuruluşların başında gelen CFR'nin üyesi olmaları...
Yine tüm bu sayılan isimlerin en önemli ortak özellikleri Ortadoğu'da İsrail çıkarlarını korumayı,İsrail çıkarlarının ABD Milli Güvenliği için en önecelikli durum olduğuna adeta "iman" etmiş olmaları...
Ve efendim tabii ki bu enstitü Dünya'da aklınıza gelebilecek tüm küresel Yahudi sermaye sahiplerinin elinde olan şirketler tarafından mali destek almakta...
Bu Washington Instıtue kime bağlı peki?"Amerikan İsrail Halkla İlişkiler Komitesi" olarak adlandırılan AIPAC isimli bir çatı lobi şirketine... Bu şirketin en önemli özelliği tabii ki İsrail yanlısı politikaları geliştirerek üzerinde çok önemli güç sahibi olduğu Senato,CIA ve Pentagon eli ile ABD Dış Politiklarının temeli haline getirmek.
Bu arada AIPAC özellikle Enerji alanındaki en üst düzey lobi faaliyetlerini yürten kuruluş olarak da bilnmekte...
İşte efendim AIPAC'a bağlı bu Washington Institute'nin tabii ki bir de "Türkiye Masası" var... Buranın başında bulunan isim Soner Çağatay...
Kendisi Türkiye hakkında ABD'de enstitünün büyük nüfuzu olan Newsweek,New York Times gibi prestijli yayınlara yazdığı Türkiye analizleriş ile meşhur...
Mesela ta 2015 yılında ne yazmış kendisi bakalım:
"Washington IŞİD’e karşı mücadeleye Ankara’nın katılmasından memnun; 12 Ağustos’ta ABD savaş uçakları IŞİD hedeflerini bombalamak için Türkiye’nin İncirlik üssünden havalandı. Ama bu, ABD yöneticilerinin Türkiye’nin desteği uğruna PYD’yi feda edecekleri anlamına gelmez."
Müthiş öngörü gerçekten zira son Barış Pınarı Harekatı sonraında ABD tam da bire bir bunu yaptı... IŞID'in sorumluluğunu bize yıktı ama PYD'yi feda etmedi..
Mesela Çağatay'ın CHP;'nin başından Baykal'ın tasfiyesini, çok olumlu karşıladığı ve Kılıçdaroğlu'nun CHP'yi emekçi,sosyaldemokrat bir parti yapacağına yönelik yazdığı,Kılıçdaroğlu'nun göreve geldiği ilk günlerde güzellemleri de mkevcut.
Bakın Soner Çağatay "YENİ CHP" için o günlerde hangi ifadeleri kullanıyor:
"Eski Kemalistlerin idaresi altındaki gelişimini durdurmuş ve donmuş eski CHP Batı karşıtı olmuştur.
Aynı zamanda katı laikçi-milliyetçi modernleşmeyi, demokratikleşme ve halkın iradesine tercih etmiştir. Yeni Kemalist anlayışla yola çıkan YENİ CHP, FOSİLLEŞMİŞ bir siyasal yapıyı dinamik bir sosyal demokrat hareket haline dönüştürmeye başlamıştır.".
Şimdi efendim bu Washington Enstitüsü, 2002'de kurulup iktidara gelirken Condolezza Rice,Perle,Kissinger gibi yöneticileri eli ile AKP'yi desteklerken son dönemde AKP karşıtı bir pozisyon almış durumda ve özellikle AKP;'nin Ortadoğu politikalarındaki basiretsizliği ABD dış politikasına da zarar vediğini ama daha da öznemlisi İsraişl'in güvenliğini tehlikeye soktuğunu düşünüyorlar... Ayrıca Suriye ile Doğu Akdeniz'i bir bütün olarak görüyorlar ki AIPAC eli ile yürüttükleri enerji politikaları da AKP ile uyuşmuyor.
Yani bu enstitünün bir eli de CHP Miçerisinde ve AKP için istediği zaman CHP'yiş de öne sürebileceklerini masada konuşabilecek durumdalar...
Şimdi efendim işte Cuma günü Türkiye'ye gelecek olan James Jeffrey bu Washington Enstitüsü'nün uzmanı...
Eski Ankara Büyükelçisi de olut kendisi...
O nedenle ziyarete gelecek olan James Jeffrey değil, büyül Yahudi ve İsrail lobisi ve ABD Dış politika yapıcıları...
Ve büyük ihtimalle Trump ile görüşmeden önce Erdoğan'a "süresinin uzaması" için yeni bir yol haritası çizmek için görüşecdekler...
Ve emin olun bu Jeffrey'in Türkiye zi,yaretinin iz düşümlerini Erdoğan'ın ABD ziyaretinde göreceksiniz
Üyeliğiniz durdurulmuş veya giriş yapmadığınız için yorum yazamıyorsunuz..